Fatih

Fatih Sultan Mehmet (2. Mehmet) Osmanlı İmparatorluğu’nun en önemli padişahlarından biridir. Sultan Mehmet, 30 Mart 1432 yılında dünyaya gelmiş ve 3 Mayıs 1481 yılında (49 yaşında) hayatını kaybetmiştir.
Fatih Sultan Mehmet’in babası 2. Murat’tır. 1444 yılında babası 2. Murat’ın isteği ile 12 yaşında tahta çıkan Fatih Sultan Mehmet; ülkenin genel durumu ve yaşının küçüklüğü nedeni ile yaklaşık 2 yıl kadar tahtta kaldıktan sonra, 1446 yılında padişahlığı kendi isteği ile babasına devretmiştir.
Sultan Mehmet’in 2. kez padişah tahtına oturması 19 yaşında olmuştur. 19 yaşında koca bir imparatorluk yöneten Sultan Mehmet; 21 yaşında İstanbul’u fethederek “Fatih” unvanını almıştır. İstanbul’un fethi, Orta Çağı kapatıp Yeni Çağı açan önemli bir olaydır.
Fatih Sultan Mehmed Han Hazretleri, uzun boylu, dolgun yanaklı, kırmızı - beyaz tenli, kırık burunlu, kolları adaleli ve kuvvetli bir padişahtı.

Devrinin en büyük ulemasından birisi idi.

Yedi tane yabancı lisan bilirdi.

Âlim, şâir ve sanatkârları toplar ve onlarla sohbetten çok hoşlanırdı.

Gayet soğukkanlı ve cesurdu.
1476'da Boğdan'ı Osmanlı topraklarına kattı. Otuz sene içinde tam yirmibeş seferi bizzat kendisi idare etti. 900.000 bin kilometrekare olan topraklarını 2.214.000 kilometrekareye ykardı.Fatih Sultan Mehmed, Venedikliler tarofından tertiplenen tam ondört suikastten kurtuldu. Son suikastten ise kurtulamadı. Venedikliler, bu büyük hükümdarı, aslen bir yahudi olan Maesto Jakopo isimli bir doktor vasıtasiyle zehirleterek öldürmeye muvaffak oldular. Tarihçi Babinger'e göre bu suikastçı doktor, Yakup Paşa ünvanı ile sarayın doktorları arasında bulunuyordu.

1481 Mayısının üçüncü günü yine bir sefere çıkmışken, Gebze'de ordugâhında Perşembe günü vefat etti. Papa, Büyük Hakanın ölümünde tam üç gün üç gece bütün kiliselerin çanlarını çaldırtarak sevinç ayinleri yaptırdı. Fatih 49 sene bir ay beş gün yaşadı. İki (bilgi yelpazesi.net) imparatorluk, dört krallık ve onbir prenslik yıkan büyük hükümdarın cenaze namazı Fatih Camiinde Şeyh Muslihiddin Mustafa Vefa Efendi Hazretleri kıldırdı. Türbesi Fatih Camii yanındadır. (Allah rahmet eylesin.)

Fatih, Müslüman Türk Milletine yapmış olduğu büyük hizmetlerle, dünyanın en büyük hükümdarlarından birisi olduğunu isbat etmiştir. İstanbul gibi, cihanın bir incisi olan, bu muhteşem beldeyi Türk Milletine kazandırmıştır. Yapmış olduğu çalışmalar ile, memleketinde büyük çapta bir imar hareketini gerçekleştirmiştir. Bugünün üniversitesi olan (Fatih Külliyesi)ni 1470 senesinde tamamlamış, İstanbul'u fethettiği zaman 8 tane kiliseyi camiye çevirmiş, etrafındaki papaz odalarını da medrese yapmıştır. Ayrıca bir çok Anadolu kasabasında da medreseler yaptırmıştır.Hz. Eyyüb EI - Ensâri'nin (r.a.) kabri Fatih zamanında keşfedildi. Delâil-i Hayrat müellifi Şeyh Süleyman Cezuli ve Allame Ali Kiasi Fatih devrinde vefat ettiler.

Fatih Sultan Mehmed Hân’ın şahsiyeti

Yedinci Osmanlı padişahı olan Fatih Sultan Mehmed’in babası Sultan II. Murad Han, annesi Hüma Hatun’dur. 30 Mart 1432 gü­nü Edirne’de doğdu.
Küçük yaşta tahsiline ve yetişmesine çok ehemmiyet verilen Şehzade Mehmed devrin en mümtaz alimlerinden ilim öğrendi. Okumaya başlayacağı gün Çandarlı Halil Paşa kendisine sırmalı bir cüz kesesi gönderdi. İlk hocası Molla Yegan’dı. Daha sonra meşhur din ve fen alimi zahiri ve batıni ilimlerde mütehassıs Akşemseddin hazretlerinin terbiyesine verildi.
On bir yaşına geldiğinde idarî yönden tecrübe kazanması için Manisa sancak beyliğine tayin edildi. Tahsiline çok önem verildi­ğinden Molla Ayas, Molla Gürani gibi devrin meşhur alimleri ya­nında bulunuyor ve kendisine hususi dersler veriyorlardı.
Matematik, hendese (geometri), hadis, tefsir, fıkıh, kelam ve tarih ilimlerinde fevkalade yetişti.
Şehzade Mehmed, Manisa sancak beyliğine getirildiği sene ağabeyi Amasya valisi şehzade Alaaddin’in vefatı üzerine yegane veliaht durumuna geldi. Gerek büyük oğlunun vefatından duydu­ğu ıstırap gerekse son yıllardaki bunalımlı hadiseler sebebiyle II. Murad Han saltanatı oğlu Mehmed’e terk ederek Manisa’ya çekildi. Bizans’ın elindeki şehzade Orhan’a karşı oğlunun saltanatını garan­ti altına almış olmayı da düşünmüş olmalıdır.
Ancak Osmanlı tahtına çocuk yaşta birinin geçmesi Avrupa devletlerini bir kez daha bu ülke topraklarına yöneltti. Osmanlı devlet adamlarının böylesine nazik bir devrede devletin başında tecrübeli Murad Han’ı görmek istemeleri Mehmed’in fazla saltanat sürmesine meydan vermedi. Bir yıl dört ay sonra yerini babasına bırakarak tekrar Manisa’ya döndü.
Osmanlı tarihindeki sayısız hoşgörü örnekleri arasında, Fatih’in İstanbul’u fethettikten sonra yaptıklarının ayrı bir yeri vardır. Genç padişah, İstanbul’a girdikten sonra doğruca Ayasofya’ya gitti. Bizanslılar din adamlarıyla birlikte burada toplanmış, korku içinde bekliyorlardı. Padişahı gördüklerinde ağlayarak yere kapandılar. Fatih, onlara sakin olmalarını söyledikten sonra dinî liderlerine “Ayağa kalk!
Ben Sultan Mehmet, sana ve arkadaşlarına ve bütün halka söylüyorum ki bugünden itibaren artık ne hayatınız ve ne de hürriyetiniz konusunda benim gazabımdan korkmayınız.” dedi. Ardından da orada bulunanlara evlerine dönmelerini söyledi.




EmoticonEmoticon