Çeşme
Bu mahallede 1270 tarihinde bina edilmiş büyük bir çeşme vardır. Çeşme mahallesinde ayrıca Kösem Valide denilmekle şöhret kazanmış Mahpeyker Sultan tarafından yaptırılmış bir cami bulunmaktadır. İki katlı olarak bina edilen bu cami Beylik Camii olarak bilinir. Bitişiğinde erkek öğrenciler için mekteb-i ibtidaiye bulunmaktadır. Cami 1245 senesinde Sultan Mahmut Han emriyle yenilenmiştir.
Beykoz
Beykoz kasabası Boğaz’ın sol sahilinde Kuzeybatı’dan Güneydoğu’ya uzanan sahilin ortasında bulunan merkez kasabadır. Kasaba Beykoz ve Yalıköy olarak ikiye ayrılmaktadır.
Beykoz kasabası Boğaz’ın sol sahilinde Kuzeybatı’dan Güneydoğu’ya uzanan sahilin ortasında bulunan merkez kasabadır. Kasaba Beykoz ve Yalıköy olarak ikiye ayrılmaktadır.
Arnavudköyü, Dereseki ve Akbaba taraflarından gelen su ile Tokat Kasr-ı hümayunu deresinden gelen Tokatsuyu birleşerek Beykoz çayırının içinden geçerek Hünkar İskelesi’nden boğazla birleşir. Deniz’e birleşme yerinin sağ tarafında büyük ve o döneme göre modern bir kağıt fabrikası inşa olunmuştur. Kasaba içerisinde İshak Ağa Çeşmesi denilen meşhur bir çeşme bulunmaktadır. Kasaba merkezinde birçok yalı ve köşkler ile köylü evleri bir arada bulunup iki adet kasr-ı hümayun, bir askeri debbağhane ve bir de kışlası vardır. Ayrıca Beykoz’da üç tekkei üç cami-i şerif, bir mescit, bir muvakkithane ve altı büyük çeşme mevcuttur.
Beykoz cami-i şerifinin banisi Serbostaniyan-ı Hassa’dan Mustafa Ağa’dır. Bitişiğinde olan mekteb bostancıbaşılardan Ahmed Ağa tarafından bina olunmuştur. Beykoz’un Pazar kayığı da bu kişinin vakfındandır. Kasaba merkezinde ki büyük çeşme İstanbul’da odabaşı çarşısında camisi olan Behruz Ağa’nın hayır eseridir. Yanında ki hamam çeşmenin musakkafatındandır. Çeşme, I. Mahmut Han’ın emriyle 1159’da yenilenmiştir.
Beykoz, günümüze ulaşan en önemli tarihi mekanlara sahip olmasıyla da meşhur olan bir ilçemizdir. Bu mekanlardan bazılarının banileri ve yaptıkları eserler; Yıldırım Bayezıd tarafından yaptırılan Anadoluhisarı, Kanije Beylerbeyi Ahmet Paşa tarafından yaptırılan Kaymakdonduran Çeşmesi, Mimar Sinan tarafından yaptırılan İshak Ağa çeşmesi (On Çeşmeler) ve İskender Paşa Camii, Mısır Hidivi Abbas Hilmi Paşa tarafından yaptırılan Hidiv Kasrı ve Sultan I.Mahmut’a hediye edilmek üzere yaptırılan Küçüksu Kasrı vs akla gelebilen en belli başlılarıdır. Yuşa Peygamber’in yine Beykoz’da Yuşa tepesinde medfun olması burada bir camii, türbe ve imaretin yapılması inanç turizmi açısından bölgeyi değerli kılan diğer bir özellik olarak ortaya çıkmaktadır.

Beykoz’un özellikle sanayi devriminden sonra İstanbul’un sanayi ve imalat merkezi haline getirildiğine yine belgelerde şahit olmaktayız. Büyükbaş hayvancılığın bu bölgede gelişmiş olması ayrıca Asya’dan Avrupa’ya geçiş noktasında bulunması burada bir deri ve kundura fabrikasının kurulmasına vesile olduğunu söyleyebiliriz. Bu fabrikadan üretilen ürünleri büyük bir bölümü askeri ihtiyaçların karşılanmasına matuftur. Bunun dışında su ve orman kaynaklarının oldukça münbit olması sebebiyle bir kağıt fabrikası inşa edilmiştir. Bunun dışında cam, seramik, un, fes, demir fabrikaları da yine bu bölgede inşa edilmiş ve ülke ekonomisine büyük katkılar sağlamışlardır.
Ayrıca Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde yabancı şirketler tarafından da şirketler kurulmuştur. Hatta bu bölgede yabancıların arazi satın aldıkları ve çiftlikler kurduklarını yine belgelerden öğrenmekteyiz.
EmoticonEmoticon